Tarihte birçok savaş yapıldı. Kimi yeni topraklar kazanmak için, kimi ise topraklarını korumak. Nice azlar çokları yendi. Nice komutanlar ordularıyla aşılmaz denilen çölleri, dağları aştı. Savaşlarda sayısız asker ve birlik çarpıştı. Fakat bazılarının namı dünyaya yayıldı. Zamanla ön plana çıkan askerler özel birlikler oluşturdular, düşmanlarına korku saldılar. Sadece katıldıkları savaşların gidişatını değil bazıları tarihin akışını değiştirdiler. İşte Antik Çağlardan bu güne tarihte yer almış, en önemli ve en elit birlikler. 


  • ÖLÜMSÜZLER 


   Antik Pers İmparatorluğu’nun özel birimidir. Ölümsüzler ismi, sayılarının 10.000 kişide sabitlenmesi ve eksildikçe tamamlanmaları sayesinde verilmiştir. İmparatorluğun şehirlerinde yapılan sportif yarışmalar sonucunda atletik ve uzun boylu kişiler seçilir, daha sonra dünyanın dört bir yanından gelen savaş ustalarıyla birlikte 2 yıllık zor bir eğitime tabi tutulurlardı. Bu eğitimi başarıyla sona erdirebilenler, birliğe katılmaya hak kazanırlardı. Zırh kullanmazlar ve mızrakla savaşırlardı. 







  • NİNJALAR 


   Feodal Japonya’nın paralı casus birlikleridir. Belirli bir otoriteye bağlı kalmazlar ve dağlarda gizli yaşam sürerlerdi. Görevleri sabotaj, istihbarat, suikast ve gerektiğinde açıktan muharebeydi. Zamanla dövüş teknikleri ve hayat felsefeleri sistemleşerek Ninjutsu ismini aldı. Bir ninjanın pek çok dövüş ve zihin tekniğine hakim olması gerekirdi. Gerektiğinde bir çubuğu bile öldürücü bir silah olarak kullanabilirlerdi. En büyük rakipleri Samuraylarla mücadele edebilmek için çok işlevli silahlar icat etmişlerdir. Fırlatmak için Shuriken (Ninja Yıldızı), Zincirli balta Kusarigama ve Üç bıçaklı mızrak Kamayari bunlardan bazılarıdır. 









  • ROMA CENTURİONLARI 


   Roma Lejyonlarının özel birlikleridir. Centurionlar tarihin ilk profesyonel askerleridir. Roma Cumhuriyetinden, Bizans İmparatorluğuna kadar varlıklarını sürdürdüler ve savaşlarda yer aldılar. Çok sert cezalarla devam eden, zorlu eğitimlerden geçerlerdi. Centurionlar, düşmanlarına göz dağı vermek için parlak gümüşten zırhlar giyerlerdi. Savaşlarda kalkan, mızrak ve roma piyade kılıcı gladiusu kullanırlardı. Romanın ünlü savunma taktiklerinden olan kalkan duvarı ile organize bir biçimde bir arada savaşırlar ve düşmanlarına geçit vermezlerdi. 










  • AKINCILAR



   Osmanlı İmparatorluğunda, düşman ülkelere baskınlar düzenleyen hafif süvari birlikleridir. Osmanlının Avrupa fetihlerinde oldukça etkili olmuşlardır. Savaşlarda rolleri ön saflarda yer alıp, düşmana çok hızlı bir şekilde saldırarak korku salmak ve böylece düşmanları şoke edip gerilla taktikleriyle saflarını bozmaktı. Türklerden oluşan akıncılar, onluk sisteme göre teşkilatlanırlar ve devletin sınırlar boylarında yaşarlardı. Akıncılık, babadan oğula geçerdi. Zırh kullanmazlar, Orta Asya Türk Kültürünün etkileriyle atlı okçuluk yaparlardı. Ok ve yayın yanında mızrak da kullanmışlardır. 






  • LEH HUSSERLARI

   Polonya’nın 16. Ve 18. Yüzyıllar arasında etkin bir biçimde kullandığı elit süvari birlikleridir. Henüz barutlu silahların yeni yaygınlaştığı dönemlerde hızlı süvariler olarak görev yapmış ve düşmanların arasına korkusuzca dalmalarıyla ünlenmişlerdir. 1610 yılında Lehistan-Rus Savaş’ında, 5 bin Hussar 40 bin kişilik Rus ordusunu mağlup etmiştir. 1683 yılında ise Osmanlı İmparatorluğunun Viyana’yı kuşatmasıyla, zor durumda kalan Avusturya Arşidüklüğü’ne yardıma yetişmişler. 27.000 Husser ile 100.000 kişilik Osmanlı ordusunu geri çekilmeye zorlamışlardır. Aynı şekilde Napolyon’a da geçit  vermeyen Husserlar, kendilerinden 3-4 kat daha güçlü orduları yenerek efsaneleşmişlerdir. Metal Levha zırh ve miğferin yanında, metalden tüylerle kaplı kanatlar kullanmışlardır. Bayraklı mızrakları ve süvari kılıçları temel silahlarıdır. 








  • TAPINAK ŞÖVALYELERİ

  Haçlı Seferlerinde ortaya çıkan askeri birliktir. 9 Soylu Şövalye tarafından, Kudüs'e giden hacıları korumak için kurulmuştur. Zamanla papanın ve soyluların desteğini kazanmış, zenginleşerek dini ve askeri bir tarikata dönüşmüştür. En güçlü zamanlarında sayıları 20.000 şövalyedir. Beyaz zırhlarının üstüne kırmızı haçlarıyla, Orta Çağın en güçlü birliği haline gelmişlerdir. Silah olarak ağır kılıçlar kullanmışlardır. Tarihteki ilk bankacılık sistemini başlatmışlar ve bunun yanında krallıklara borç verecek kadar zenginleşmişlerdir. Haçlı Seferlerinin ardından tarikata büyük borçları olan Fransa Kralı IV. Philippe, tarikata kafirlik ve eş cinsellik gibi suçlamalarda bulunarak Papa V. Clemes’i tarikatın ortadan kaldırılması için ikna etmiştir.      13 Ekim 1307’de tüm şövalyeler tutuklanıp kazıklara bağlanarak diri diri yakılmıştır. 13 sayısının uğursuzluğu ve Kara Cuma bu günden kaynaklanmaktadır. 






  • ESASİYUN



 Haşhaşilerin suikastçi birlikleridir. Fedai olarak da bilinirler. Büyük ordularla savaşmak yerine, o ordunun başındaki lideri öldürmenin daha karlı olduğunu fark eden Hasan Sabbah, kendi etrafında örgütlenen bir tarikat kurmuştur. İsmailik ve Batinilik mezhebini benimseyen Hasan Sabbah, Kur'anın gerçek anlamının dışında başka anlamlarının da bulunduğuna inanmış ve öğretileriyle kendisinin yönlendirdiği büyük bir kitle oluşturmuştur. Kendisine koşulsuz bağlı bu insanlardan, en genç ve yeteneklilerini seçerek Fedai ordusunu kurmuştur. 
   Fedailer aldıkları görevler doğrultusunda giyinirlerdi. Kılık değiştirme konusunda ustaydılar. Kimi zaman asker, kimi zaman fakir bir keşiş kılığına girmişlerdir. Suikastlerini yalnızca hançerle gerçekleştirirler ve görevlerini tamamladıktan sonra asla kaçmazlardı. Askerler tarafından öldürülmeyi veya halk tarafından linç edilmeyi beklerlerdi. Bu şekilde cennete gideceklerine inanmışlardır. Bir fedaiye suikast görevi verildiği zaman, aslında kendi ölüm emri de verilmiş oluyordu. Görevinin sonunda öleceğini bilen fedai, ölüm korkusu bulunmaması sebebiyle durdurulamaz bir hale geliyordu. 183 yıl boyunca varlıklarını korumuş olan Fedailer, birçok ünlü komutan ve devlet adamına suikast düzenlediler. Bunlardan bazıları Büyük Selçuklu Devleti Veziri Nizamülmülk, Abbasi Halifeleri Mustarşid ve Raşid, Kudüs Krallığı Hükümdarı Montferradlı Conrad, Fatimi Orduları Başkomutanı El-Efdal Şehinşah ve Trablus Kontu II.Raymond’dur.










fotoğraf: tr.euronews.com, wallpaperbetter.com, tarihiolaylar.com, pinterest.com, 
bristolandavonarchaeology.org.uk, nbilgi.net