Kardak Kayalıkları olarak bilidiğimiz bodrum açıklarında bulunan ikiz kayalar, Türkiye ile Yunanistan arasında savaşa doğru giden bir krize sebep olmuştur.


          Ocak 1996'da Figen Akat isimli Türk bandıralı bir gemi Kardak Kayalıkları'nda karaya oturdu. Sorun şuydu kayalıklar Yunanistan'ın mı Türkiye'nin mi karasularındaydı. Olay kamuoyuna ilk kez 20 Ocak 1996 tarihinde Yunan Gramma gazetesi tarafından duyuruldu.

Krizin Gelişimi

          Kardak Kayalıkları'na Yunan bayrağı dikildi. Ardından Türk tarafı bayrağı Türk bayrağıyla değiştirdi. Bunun üzerine Yunan Donanması kayalıkların etrafına gemiler yollayıp, doğu kayalığa komandolarını çıkarttı. Ortam iyice gerilmişti ve savaşa doğru gidiliyor, Ege'de haraketlilik yaşanıyordu. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller "Bu asker gidecektir, bu bayrak inecektir" diyerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaşa hazır olduğunu belirtmiştir. Bunun üzerine Ankara'da görüşmeler yapılır ve Batı Kardak'a SAT komandoları çıkarılması kararlaştırılır. 

Operasyonun Gelişimi

          18 kişilik SAT ekibi İstanbul'dan uçakla bölgedeki bir askeri kampa intikal eder. Vardıklarından 1 saat sonra operasyonun başlayacağı ve en kısa sürede Türk bayrağının dikilmesinin emri gelir. Operasyon bir anda geliştiği için eksikler vardır (mazot, kumanya vb.) ve zaman kısıtlıdır bundan dolayı tim eksikleri kendi giderir ve bir an önce operasyon başlar.

          Operasyonda Ali Türkşen, Ercan Kireçtepe, Kemal Kesen, Hakan Gürkan gibi isimler vardı. Plan şuydu; bir aldatma operasyonu yapılacaktı. 12 kişilik SAT komandoları 2 bot şeklinde gizlice Batı Kardak'a çıkacaktı. 1. Botta Ali Ali Türkşen ve ekibi 2. Botta da Ercan Kireçtepe ve ekibi vardı. 2 bot bir Sahil Güvenlik botunu kendilerine siper ederek gizlice kayalığa yaklaştılar. Bu sırada Hakan Gürkan ve Kemal Kesen helikopterle havalanıp TCG Yavuz gemisine iniş yapıp Yunan askerinin dikkatini dağıtacaktı. Olası olumsuz bir durumda botlar kayalıklara gidemezse helikopter kayalığa inecekti. 2 bot kayalığa iyice yaklaşınca Sahil Güvenlik botunun yanından ayrılıp gizlice kayalığa çıktılar. Türk bayrağı kayalıklarda dalgalanmaya başlamıştı. ABD başkanı Bill Clinton Ankara'yı arayıp endişesini dile getirdi. Yunan Kuvvetleri bilgiyi doğrulamak için kayalığın üstüne helikopter yolladı. Gelen bilgi doğruydu Türk komandoları Yunan donanmasının ruhu bile duymadan kayalığa çıkartma yapmıştı. Bu helikopter havada arızalandı. TCG Yavuz güvertesini helikoptere açmasına rağmen Yunan helikopteri iniş yapmayarak suya çakıldı. 3 Yunan askeri öldü. Atina karışmıştı ve Genelkurmay başkanları kayalığın bombalanması gerektiğini bu olayın Yunan itibarını zedelediğini belirtti. Hatta helikopter kazası Türkiye'nin üzerine atılmaya çalışıldı ancak kanıtlanamadı. Ama bu fikrin delice olduğu söylendi ve genelkurmay başkanı istifa etti. Hava aydınlandığında doğu kayalıktaki Yunan askerleri batı kayalıkta Türk askerini görünce şaşırmıştı, telsiz bağlantıları koptuğundan her şeyden habersizdiler. ABD başkanı Bill Clinton ve NATO Genel Sekreteri Javier Solana'nın girişimleriyle tansiyon düşürüldü ve her iki ülkede kayalıklardan bayraklarını indirip askerlerini çekti.

          Tek kurşun atılmadan zafer kazanılmıştı. Evet zafer hem de büyük bir zafer çünkü Ege'de belgelerle kimin olduğu belirlenmemiş 130'un üstünde ada, adacık ve kaya var. Bu kayalar Türk karasularının belirlenmesinde çok önemli! Yunan tarafının iddia ettiği 12 mil engellenmeli aksi takdirde Ege'de gemi bulunduramaz hale geleceğiz. Yani o kaya parçaları tüm Ege'nin teminatıdır.

          15 Şubat 1996 yılında olası kayalık ve ada operasyonlarına karşı SAT komandoları Ege'de tatbikat yapıyorlardı. Tatbikat sırasında askerlerimizinde içinde bulunduğu helikopter düştü. Helikopterin içinde bulunan Hakan Gürkan kurtuldu ama beş askerimiz şehit oldu. 
          
       Türk Donanması ve SAT Komandolarına bu kahramanca ve başarılı görevlerinden dolayı minnet duyuyoruz.


Kaynakça
Fotoğraf: www.onedio.com,www.t24.com