Yazıma kuantum fizik alanında yapmış olduğu çalışmalar ile Nobel fizik ödülü almış Richard Feynman in şu sözleri ile başlamak istiyorum
"Kuantum fiziğini anlayamazsaniz üzülmeyin çünkü kimse anlamıyor ama sonuçlarını hepimiz görüyoruz ve göreceğiz."
Böylesine derin bir konu var oluşundan yani kuantum dolanıklığı ilkesinden Einstein bile şüpheciydi hatta yanilmıştı.
Bizler mat ayna ekibi olarak saf bilgi paylaşma yerine onları yorumlayarak bir sohbet edasıyla sizlerle paylaşıyoruz.Bundan muteberlikdir ki yorumlarınız bizler için son derece önemli.konuyu daha fazla dağıtmadan kuantum dolanıklık ilkesinden bahsetmeye başlayalım.
Kuantum dolanıklık veya kuantum dolaşıklık kuantum mekaniğine özgü bir olgudur. İlk defa 1935 yılında Schrödinger tarafından ortaya konulmuş bir fikirdi .Bu fikrin ilk defa ortaya atıldığında o dönemin ünlü fizikçilerin tarafından özellikle Albert Einstein Harold Rosenberg gibi birçok fizikçi buna pek inanmadılar bunun hayali ve komik olduğunu iddia ettiler. Fakat 1980'den sonrasında yapılan deneylerde kuantum dolanıklığı kanıtlandı hatta bu bir kanun, iddaa, teori değil bu bir ilke ve bugün teknolojik alanlarda da kullanılıyor yani bu tartışmaya açık bir konu değil dolanıklık var ve bu gerçek hayatta pratik alanda kullanılabilen ve gözlemlenebilen bir şey. Dolaşıklık ilkesini daha iyi anlayabilmemiz açısından rahmetli Kemal Sunal'ın iyi aile çocuğu filmini hatırlayalım iki kardeş aynı anda doğan ikiz kardeş, bazı şartlardan dolayı farklı yerlerde farklı ortamlarda büyümek zorunda kalıyorlar;ikisi karakter olarak taban tabana zıt ama fiziksel olarak birbirlerinin tıpatıp aynısı, hatta göbek bağları da birleşik doğmuşlar. Bunlardan birinin başına bir olay geldiği zaman diğeri de buna aynı şekilde tepki veriyor mesela bu kardeşlerden birine çay döküldüğünde diğer kardeş çığlıklar içinde yerinden fırlıyor. Kuantum dolanıklığı da iki aile çocuğu filmindeki temaya benzer bir kavram.
Aynı anda yaratılan ya da aynı anda aynı kaynaktan eşzamanlı olarak fırlatılan iki nesne örneğin foton diyebiliriz birbirleriyle dolanıklık, dolaşıklık halindeler birbirleriyle sürekli etkileşim halindedirler. Diyelim ki bir kaynaktan iki tane foton parçacığı fırlatıldı bu parçacıkların farklı pozisyonlarda ve farklı spinlerde olsunlar yani kendi eksenlerinde dönüş yönleri taban tabana zıt olsun. Bu iki elektron parçasına birine bir etkide bulunduğunda aynı anda hiç sektirmeden diğer parçada bir etki oluşuyor varsayalım bu iki foton kaynaktan çıktılar ve birbirlerinden 1 metre uzaklaştılar mesela birinin yönünü değiştirirsek aynı anda 1 metre uzaktaki fotonun da yönü değişecektir ve arada mesafenin ne kadar olduğunu hiçbir önemi yoktur 2 foton arasında bir kaç nanometre veyahut birkaç bin ışık yılı olmasının hiçbir önemi yoktur bu elektron parçacıklarının birini evrenin bir ucuna diğer parçayida evrenin diğer ucuna yollayalim sonuç değişmeyecektir 1 parçaya etkileşimde bulunduğunuz da aynı anda evrenin öbür ucundaki parçada aynı tepkiyi verecektir işte beyin yakıcı tarafı da budur aralarındaki mesafeyi ne kadar açarsanız açın parçalardan birine etkileşimde bulunduğunuzda aynı tepkiyi öbür tarafta da gözlemliyeceksiniz gerçekten insan aklının pek alabildiği bir şey değil yani birkaç milimetrelik mesafe çok önemli değil ama araya binlerce ışık yılı mesafe girmesine rağmen hep aynı anda aynı şey tekrarlanıyor.
Bunu açıklayabilecek iki fikir var. Bunlardan ilki aynı anda oluşturulan bu parçacıkların ikisi arasında bizim şu an algılayamadığımız gözlemleyemediğimiz bir bağ var ve bu bağ sayesinde bu parçacıklar birbirleri ile ışık hızından çok daha yüksek bir hızla haberleşebiliyorlar bu çok ciddi fikir çünkü görecelik kanuna göre hiçbir şey ışıktan daha hızlı hareket edemez ışığın bir üst hız limiti vardır saniyede 300000 kilometre hiçbir şey bu hızı geçemez ama düz mantıkla kuantum dolanıklığı gözlemlediğiniz zaman evrenin bir ucundan diğer ucuna düşünun arada milyarlarca ışık yıli var o kadar mesafeye rağmen bu etkileşim nasıl olarak eş zamanlı oluyor işte bunu savunanlar ışıktan daha hızlı bir mekanizma var bizim şu an henüz algılayamadığımız göremediğiniz bir mekanizma var ışık hızını kat ve kat ve kat geçiyor işte bu yüzden biz Einstein hiçe sayabiliriz diyorlar bu mekanizmayı çözdükten sonra evrenin bir ucundan bir ucuna bir bilgiyi bir görüntüyü bir nesneyi bile isinlayabiliriz aynı anda bir uzay gemisini bizim galaksimiz den başka bir galaksiye sadece bir iki saniyede isinlayabiliriz diyorlar. İkincisinin ise açıklamaları bambaşka onların dediği ise şu aslında bu hareket görebildiğimiz bizim gözlemleyebildiğimiz bir illüzyondan ibaret çünkü dolanik olan şey o 2 parça değil evrendeki her şey birbirine dolaşık diyorlar.Ben, bunu okuyanlar, okuduğunuz alet, oturduğunuz yer, dünya, günes, galaksiler birbirlerinden ayrı değiller biz ayrı oluşumları görduyoruz ama bunlar tamamen bir fiziksel oluşumdan ibaret ilizyondan ibaret bildiğimiz bilmediğimiz, gözlemleyemediğimiz, varlığına inandığımız ya da inanmadığımız şeyler bir zamanlar birdi yaklaşık 13.7 milyar yıl önce evrendeki her şey madde, parçacık, ışık, ses her şey tek bir noktaydi her şey birbiriyle dolaşıkti çünkü tek bir parçanın bütünu oluşturuyorduk sonra nedenini çözemediğimiz bir şeyden ortaya çıkan büyük patlama ile birlikte hepimiz başka yerlere savrulduk ama bu savrulmada aramizdaki bağı koparmadik aslında kuantum dolanıklığı da büyük patlama teorisinin büyük kanıtlarından bir tanesidir aslında hepimiz küçücük parçanın birer elemanıyiz bu şekilde etkileşime girmesi gayet doğal bizler hepimiz zamanın varlığından önce bütün kanunların varlıklarından önce bir aradaydık.
Eğer böyle bir şeyin mekanizmasını cozebilirsek aklımızın alamayacağı sonuçları doğuracak. Binlerce bilim insanı bu mekanizmayı çözmekle uğraşıyor milyarlarca para harcanıyor tabiki bilim aşkı ile ama oluşturacakları sonuçlara hepimiz katlanmamiz gerekecek.
Konunun detaylarına ilerideki yazilarimda değineceğim sağlıklı ve takipte kalın.
Kaynakça
Fotoğraf:www.shiftdelete.net
0 Yorumlar