İnsanların istemsizce hiç durmadan günler boyu dans ettiklerini düşünün. İşte Avrupa'yı kasıp kavuran bu esrarengiz olay İlk olarak 14. Yüzyılda görüldü. Farklı köylerde ortaya çıkan salgın önceleri fazla kişiye bulaşmadığı için, dönemin zihniyetiyle şeytanın işi olarak yorumlandı. Hatta dans sendromuna yakalanan kadınlar cadı olarak suçlandı. Fakat daha sonra rahiplerin de bu hastalığa yakalanması bu işin cadı veya büyücülükle alakalı olmadığını gösterdi.
En büyük salgın dalgası 1518 yılında Strazburg'da gerçekleşti. Frea Troffea isimli bir kadın birden sokağın ortasında dans etmeye başladı. 6 gün boyunca aralıksız dans eden kadına 1 hafta içinde 50'ye yakın insan katıldı. Bir ay içinde bu sayı 400'e ulaştı. İnsanlar aralıksız dans ediyorlar ve her gün sonunda Birer ikişer gruplar halinde yorgunluktan kalp krizi veya inme sebebiyle ölüyorlardı. Hiç kimse salgının neden kaynaklandığı veya nasıl sonlanacağı hakkında bir fikre sahip değildi. Kentin ileri gelenleri Bu salgının sadece dans etmekle sonlanabileceğine karar verdiler. İnsanlar daha rahat dans etsin diye onlara salon yaptılar ve sürekli müzik çaldılar. Tabi ki bir faydası olmadı ve toplu ölümler devam etti.
Bu salgınların popüler kültüre de etkisi oldu. 1237 yılında Almanya'da bu hastalığa yakalanan kalabalık bir çocuk grubu sürekli dans ederek Erfurt şehrinden karşı şehir Arnstadt'a yürüdü. Bu olay ünlü çocuk masalı Fareli Köyün Kavalcısı'nın da ilham kaynağıdır.
Peki neden? O dönem yanıt bulamayan bu salgının günümüzde bir açıklaması var mı? Uzmanlar bu salgınların sebebini kesin olarak bilmese de farklı teoriler ortaya atıldı. Bir grup araştırmacıya göre bu salgına yol açan şey özellikle arpa gibi tahıllarda bulunan bir çeşit mantar. Vakaların görüldüğü dönemde bu arpaların hasat ediliyor olması da bu teoriyi destekliyor. Bazı uzmanlara göreyse bu durum bir toplu histeri.
Sebebi her ne olursa olsun dünya tarihindeki gizemli olaylardan biri olarak kalacaktır.
Kaynakça:
Fotoğraf: www.nolm.us.com
0 Yorumlar