coronavirüs (covid-19) olarak bilinen hastalık solunum yolumuza etki ederek ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Bugün sizlere bildiğimiz bilgileri tekrar tekrar ısıtıp önünüze koymak istemiyorum. Virüsün hayatımıza getirdikleri ve götürdüklerinden bahsedeceğim.                             

                                         
     
           Virüs benim hayatımı çok etkiledi. Nedeni de şu ölüme ne kadar yakın olduğumu bir kez daha hatırladım. Zamanın değerini anladım. Yapmam gerekenleri veya yapmak istediklerimi geç kalmadan yapmalıydım. Sevdiklerimle daha fazla zaman geçirmem gerektiğini, zamanımı kaliteli geçirmem gerektiğini öğretti bu olay bana. Bütün insanlığı ilgilendiren ve etkileyen bu olay benim üzerimde büyük etki yarattı.

Salgın Hayatımızı Nasıl Etkilemeli?

          Dışarı çıkamıyoruz doğru ama bugüne kadar da hep çok yorulduğumuzdan yakınmadık mı? Öncelikli olarak dinlenmeliyiz ve tembellik hakkımızdan yararlanmalıyız. Klişeleşmiş şekilde size egzersiz yapın, kitap okuyun demeyeceğim tabi ki dediğim gibi tembellik hakkınızı kullanın. Ama öncelikle tembellik hakkının ne olduğunu iyice anlayıp üzerinde düşünün. Bu dönemde sorumluluklarınızdan fazlasını kimse sizden beklemiyor ve de istemiyor. Bu yüzden sorumluluklarınızı hallettikten sonra size kalan bu koca zamanda ilgi alanınıza göre zamanınızı nasıl kaliteli geçirebilirsiniz bunu düşünün. Bu dönemde farlı alanlar keşfedin belki başka ilgi alanlarınız olduğunu öğrenirsiniz. Goethe'nin de dediği gibi "İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir." Genel kültürümüzü geliştirmek için en uygun zamanın bu dönem olduğunu unutmayalım.

Corona ve Komplo Teorileri 

          Virüs hakkında birçok teori okudum ve duydum. Doğrulukları kesin olmayan bu teorilere ne yazık ki bayılırız. Sıra dışı olaylar hep ilgimizi çekmiştir zaten. şimdi sizinle birlikte okuduğum bir teoriyi değerlendirelim. Teorimize göre bu salgın; bilimsel, sosyal, iklimsel ve dijital değerlendirmelerin yapılacağı planlı bir deneydir. Bu deneyin kaynağı olarak ise 2015 Paris iklim zirvesi gösteriliyor. Kısaca şöyle özetleyebilirim ki dünya nüfusunun çok arttığını ve enerji kaynakları, dünyanın imkanlarının kısıtlı kaldığı gerekçesiyle devletler anlaşıp bu virüs ile devletlerin kendi sağlık, yönetim, vs gibi etmenlerde tatbikat yapıp kendilerini denediklerini düşünüyorlar. Ve salgının asıl amacının dünyayı soğutmak olduğu hayatı bir süre durdurarak insanın doğaya vermiş olduğu zararı azaltmak olduğu söyleniyor. Bu dünyada nüfus azaltma politikası olduğunu ve devletleri en az yararı dokunan kısım ve hatta yük olarak gözüken yaşlı kesimi hedef aldığı söyleniyor. Ve hepimizin bildiği gibi ekonominin çok etkileneceğinden öte devletler arasında kartların yeniden dağıtılacağını savunuyor bu düşünce. Salgının Bill Gates ve John Hopkins Üniversitesi tarafından bir simülasyon ile Newyork'da 3,5 saatlik bir konferans ile açıklandığı savunulur. Bill Gates'in yaptığı açıklama da (virüs hakkında konuşmasında devletlerin ders çıkarması gerektiğini dile getirmesi) teoriyi desteklediği iddia ediliyor. Bu teori haklıydı dünyanın dengesi değişiyor ve bu biz insanların suçu. İhtiyacımızdan çok fazlasını aldığımız için doğa zor durumda. Sadece bir süre dışarı çıkmadık ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaban hayvanları sokaklara indi. Aslında onların yaşam alanlarını kısıtlayan katleden bizdik ve yokluğumuz doğaya yarıyor. Aynı zamanda bu görüş yanlış çünkü insanlar bu kadar aç gözlü ve bencilken böylesine bir kararı bir araya gelip alamazlar. Öyle devletler var ki ne kadar çıkarına da olsa böyle bir ekonomik sıkıntıdan kaçınır sağlam yerini tehlikeye asla atmaz. bizim asıl bu düşünnceden çıkarmamız gereken sonuç ise şudur: Evet devletler ve insanlar bu olaydan ders çıkartıp bir daha böylesine acı ama bir o kadarda komik durumlara düşmemeliler. Doğadan hakkımızdan fazlasnı almamayı yoksa bir gün elbet bizlerinde bir felakette yok olup gidebileceğini aklımızdan çıkartmamalıyız. Ve hayatımızı olumlu yönde değiştirmemize yardımcı olacak bu dönemi bir mesaj gibi algılayıp kulak vermeliyiz.

                                                              Sevdiklerinizle, Sevdiğiniz Şekilde Bol Vakit Geçirin...